Rumeysa Dobra
19 Eki 2023
Uğur Ünal'ın "Arşivciliğimizin Yüz Yılı" adlı eseri Türk Tarih Kurumu Yayınlarından neşredildi
Uğur Ünal, eserinin ön sözüne şöyle başlamıştır: “Arşivler, devletlerin egemenlik ve uluslararası hukukunun; bireylerin ise yaşama, mülkiyet, dokunulmazlık, hürriyet ve güvenlik gibi anayasal haklarının korunmasında vazgeçilmez önemi haizdir. Siyasi, ekonomik, toplumsal, ulusal ve uluslararası konulara ilişkin tarih yazımında, arşiv belgelerinin özgün kaynak olması arşivlerin kıymetini daha da artırmaktadır. Bu bakımdan arşiv, hukukun ve ilmî tarih yazımının beslendiği muhteşem bir gıda, en mühim kaynaktır”. Arşivlere atfettiği kıymeti bu cümlelerinden de anlaşılmaktadır.
Bir tarihçinin vazgeçilmez materyali olan belgelerin önemini bir kez daha gösteren Arşivciliğimizin Yüz Yılı adlı eserinde tarihi vesikaların muhafazası, modern arşivcilik anlayışı ve etkileri, arşivlerin işlevleri ve karşıladığı anlamlar, arşivin tarih ve tarihçilik yazımındaki rolü , arşivler ve gelecek inşası arasında korelasyonlar kurulması, arşivlerin tasnifi, Osmanlı Devleti’nde belgelerin muhafazası, belgelerin yer değiştirme süreçleri gibi konular yer almaktadır. Uğur Ünal, arşivlerin önemini şu sözüyle dile getiriyor: ““Devlette devamlılık” ilkesinin de dayanağı olan arşivler; bir ülkenin tapu senedi, bir milletin kimliği, hakları, hatıratı ve en önemlisi de bir devletin hafızasıdır. Barındırdıkları belgenin muhtevası açısından birer bilgi merkezi konumunda da olan arşivler, devletlerin ve milletlerin geleceğinin inşasında stratejik bir güç unsurudur. Bu nedenle bir ülkenin gücü sahip olduğu bilgiyle eş değerdedir.”
Türkiye Cumhuriyeti’nin sahip olduğu arşivleri 3 kategoriye ayıran Ünal; ilk belge grubunu Osmanlı müesseselerince Hazîne-i Evrâka devredilen veya Osmanlı Devleti’nin sona ermesini müteakip bir şekilde söz konusu kurumun uhdesinde kalan belgeler, ikinci belge grubunu Osmanlı müesseselerinde tutulduğu hâlde Cumhuriyet Dönemi’nde yeniden teşkil edilen ilişkili kurumlara aktarılan arşivler, üçüncü belge grubunu ise Cumhuriyet Dönemi kurumlarının ürettiği arşiv belgeleri olarak değerlendirmiştir.
Tüm bu bilgiler ışığında makro bağlamda bu eser "1846-1945 yılları arasında arşivcilik tarihini bütüncül bir perspektifle ele alarak tarihçiler için en mühim çalışma araçlarından birini teşkil eden belgelere dair pek çok bilgiyi içeriyor." Bu yönüyle tarihçiler açısından oldukça kıymetli bir eser olarak raflarda yer alıyor.
Esere ulaşabilmek için tıklayınız.