Osmanlı kadın tarihi çalışmaları, tarihsel paradigmalarda uzun süre göz ardı edilmiş olsa da, son zamanlarda daha derinlemesine incelenmesi gereken kritik bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Bu çalışmalar sadece kadınların hayatlarını değil, aynı zamanda toplumsal ekonomik ve kültürel yapılanmaların anlaşılmasında zengin bir bakış açısı sunmakta. Ayrıca kadınların yaşamları, ekonomik rolleri ve toplumsal konumları, Osmanlı İmparatorluğu'nun genel tarihsel dokusunu kavramak için önemli bir perspektif sağlıyor.
Sakarya Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Osmanlı Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, 21 Kasım Salı günü saat 19:00'da çevrimiçi olarak düzenlenen “OSAMER Tez Sunumları” serisinin sekizincisine ev sahipliği yaptı. Bu etkinliğe İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tarih Bölümü'nde Prof. Dr. Bilgin Aydın danışmanlığında tamamlanan ve “17. Yüzyıl İkinci Yarısında Terekelere Göre İstanbul Kadınlarının Serveti (1656-1676 Yılları)” başlıklı doktora tez sunumuyla Dr. Şule İyigönül Atasağun konuk oldu.
Osmanlı Araştırmaları Blogu (OSAR), düzenlediği seminer raporları serisi kapsamında, İstanbul'un sosyo-kültürel dinamiklerini ve 17. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış orta halli kadınların tereke kayıtlarıyla belirlenen ekonomik rollerini detaylı bir şekilde inceleyen bu tez sunumunun raporunu okuyucularıyla paylaşıyor. Bu blog yazımızla OSAR Blog'un genişleyen seminer raporları koleksiyonuna önemli bir katkıda bulunmayı da amaçlıyoruz.
Dr. Atasağun tezinde Mülga Beledîye ve Kısmet-î Askeriyye Mahkemesi sicillerinden elde edilen tereke kayıtları üzerinden 17. yüzyılın ortasında İstanbul'un iç bölgelerinde yaşamış olan Müslüman ve gayrimüslim kadınların maddi varlıkları, sosyal yapıları ve ekonomik ilişkileri detaylı bir biçimde inceleniyor. Araştırma, servet birikimlerinin oluşum süreçlerine odaklanarak, alacaklar, mehirler, nakit varlıklar, gayrimenkuller, tezgâhlar, kumaşlar, köleler, kitaplar, ev ve giyim eşyaları gibi unsurları detaylı bir şekilde ele alıyor.
Orta halli kadınlar ile dönemindeki erkekler ve askeri sınıfa mensup kadınlar arasındaki karşılaştırmalar, İstanbul'da kadınların sosyo-ekonomik konumlarına ışık tutuyor. Ayrıca çalışma sadece tereke kayıtlarındaki bilgilerle sınırlı kalmayıp, servet konusunda daha geniş bir anlayış sunmak amacıyla örneklemelerle destekleniyor. Böylece çalışma Osmanlı kadın tarihine, toplumsal tüketim alışkanlıklarına ve maddi kültür tarihine katkıda bulunmayı hedefliyor. Bu sebeple, İstanbul'un kadınlarının yaşamları ve ekonomik rolleri, döneminin genel kadın tarihine yeni bir perspektif sunmayı amaçlıyor.
Dr. Şule İyigönül Atasağun sunumuna başlarken, Mülga Beledîye ve Kısmet-î Askeriyye Mahkemesi sicillerinin ilk on defterinin yirmi yıllık döneminin çalışmanın kaynağı olduğunu vurguladı. Sunumunun içeriğini üç ana bölümde ele aldığını ifade ederek, bu bölümlerin; müessesin tanıtımı, servet olgusu ve kadınların serveti oluşturan unsurlar olduğunu aktardı. Dr. İyigönül Atasağun, araştırmasının odak noktasını Suriçi'nde yaşamış 591 orta halli kadından oluşturduğunu belirtti. Aynı zamanda, çalışmasında Mülga Beledî Mahkemesi Şeriye Sicilleri yer alan 1230 erkeğin, Kısmet-î Askerîye Mahkemesi’nde bulunan 172 kadının ve 610 erkekğin terekelerini incelendiğini vurguladı.
ARAŞTIRMANIN AMACI
Çalışma Osmanlı İmparatorluğu'nda orta halli kadınların sosyo-ekonomik durumlarını servet odaklı bir bakış açısıyla değerlendirmeyi amaçlamakta. Araştırmanın temel hedefleri arasında, kadınların servet birikimlerini etkileyen faktörleri incelemek, bu faktörlerin sosyal hayata katılımlarını nasıl şekillendirdiğini anlamak, servet ile unvan arasındaki ilişkiyi ve servet ile mahalle yapısı arasındaki ilişkiyi irdelemek yer alıyor. Bu bağlamda çalışma Osmanlı toplumunda kadınların sosyal ve ekonomik konumlarını kavramak adına kapsamlı bir analiz sunmayı da amaçlıyor.
ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ
Tez, Osmanlı toplumunun orta halli kadınlarının sosyal ve ekonomik açıdan daha derinlemesine anlaşılmasına önemli bir katkı sunmaktadır. Özellikle, Üsküdar, Galata ve Eyüp gibi alanlardaki çalışmaların ötesinde, suriçinde kadın tarihine yönelik ayrı bir inceleme sahası oluşturarak bu kadınların sosyal ve iktisadi durumlarını ayrıntılı bir şekilde ele almasıyla öne çıkmaktadır.
"Gayrimüslim kadınlar, Müslüman kadınların sahip olduğundan daha fazla servete sahip."
SERVET OLGUSU VE KADINLARIN SERVETLERİ
Dr. İyigönül'ün temellendirdiği çalışma, 1656 ile 1676 yılları arasında Suriçi bölgesindeki sicillerden elde edilen verilere dayanarak gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçları, söz konusu dönemde Suriçi'nde yaşayan kadınların kişi başına düşen ortalama servetinin 26.660 akçe olduğunu, bu rakamın ise erkekler için 88.273 akçe olduğunu göstermektedir.
Araştırma, farklı sosyal profillere sahip bireylerin servetleri üzerinde değişkenliklerin olduğunu belirtmektedir. Bu doğrultuda çalışma sağirelerin diğer sosyal gruplara kıyasla daha yüksek bir servet düzeyine sahip olduğunu, kimsesizlerin ise en düşük servet seviyelerine sahip olduklarını vurgulamaktadır. Ayrıca unvan ile servet arasındaki ilişki incelendiğinde, babası unvanlı olan kadınlar arasında servet açısından unvansız olanlardan daha belirgin bir farklılık olduğu saptanmıştır.
Suriçi'nde servet ile mahalleler arasındaki ilişki, 20 yıllık bir zaman diliminde ele alınmıştır. Elde edilen sonuçlar, genel olarak Suriçi'nde servet miktarına göre mahalleler arasında belirgin bir fark olmadığını ancak Balat, Samatya ve Ayasofya gibi mahallelerin arka kısımlarında zenginlerin daha yoğun bir şekilde yer aldığını ortaya koymaktadır.
KADINLARIN SERVETLERİNİ OLUŞTURAN UNSURLAR
Dr. Şule İyigönül Atasağun'un çalışması, kadınların servetini oluşturan unsurları detaylı bir şekilde ele almaktadır. Araştırma, Müslüman ve Gayrimüslim kadınların servetlerini farklı unsurlar üzerinden analiz ederek önemli bulgular ortaya koymaktadır. Bu bulgulara göre, Müslüman kadınların servetinin temelini nakit oluştururken, Gayrimüslim kadınların servetinin ana kaynağı ziynet eşyalarıdır. Ayrıca Gayrimüslim ve Müslüman kadınların servetinde tezgâh ve kitap gibi unsurlar daha az yer tutarken,buna ek olarak Gayrimüslim kadınların servetinde kumaş ve mehir gibi unsurlar daha az önemli bir rol oynamaktadır.
TEZİN SONUÇLARI
17. yüzyılın ikinci yarısında, gayrimüslim kadınların, Müslüman kadınlara kıyasla daha yüksek bir maddi varlığa sahip olduğu gözlemlenmiştir. Bu dönemde dini inançlara dayalı mahalleleşme önemli bir rol oynamış, servet ile sosyal unvan arasında sıkı bir ilişki bulunmuştur. Özellikle unvanlı bir babaya sahip olmanın, bireyin maddi zenginliği ile yakından ilişkili olduğu belirlenmiştir. Toplumda servet dağılımına bakıldığında, kadınların çoğunlukla fakir ve orta sınıf seviyesinde yer aldığı gözlenmiştir. Şehir içindeki orta halli kadınların servet birikimindeki en büyük payın, ziynet eşyaları, ev eşyaları, nakit ve gayrimenkul gibi unsurlardan oluştuğu tespit edilmiştir.
Dr. Şule İyigönül Atasağun'un sunumu, Osmanlı İmparatorluğu'nda kadın tarihine dair derinlemesine bir bakış sunarak büyük önem taşıdı. Kendisine katkıları için teşekkür ederiz. Gelecekteki etkinliklerimiz ve güncel duyurularımız için sosyal medya hesaplarımızı takip etmeyi unutmayın!
Teze ulaşmak için tıklayınız
Dr. Şule İyigönül Atasağun kimdir?
Şule İyigönül Konya’da doğdu. İlköğretim, lise ve üniversite eğitimini Konya'da tamamlamıştır. Selçuk Üniversitesi Tarih Bölümü'nden mezun olmuş ve Marmara Üniversitesi Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı'nda yüksek lisansını tamamlamıştır. Yüksek lisans tezinde Konya Mevlâna Müzesi İhtisas Kütüphanesi'nde bulunan Abdülbaki Gölpınarlı’nın kütüphanesine ait bir münşeat mecmuası üzerine odaklanmıştır. Daha sonra 2017 yılında İstanbul Medeniyet Üniversitesi'nde doktora eğitimine başlamış ve 2018-2022 yılları arasında YÖK 100/2000 bursiyeri olarak öğrenimini sürdürmüştür. Prof. Dr. Bilgin Aydın'ın danışmanlığındaki tezini 2023 yılında tamamlamıştır. Evli ve iki çocuk annesidir.
Emin Çankaya
Sakarya Üniversitesi Tarih Bölümü
Lisans öğrencisi
Comments