Osmanlı Devleti, yaklaşık üç yüz yıl boyunca Safevi Devleti ile rekabet halinde olmuştur. 1578 yılında gerçekleşen savaşlar sonucunda Güney Kafkasya bölgesinin batısı Osmanlı Devleti’nin hakimiyetine girmiştir. Bu hakimiyet, 1610 yılına kadar devam etmiştir. Ancak, Afganların İsfahan’ı ele geçirmeleri ve bu durumu fırsat bilen Rusların da bölgeye hakimiyet kurma çabaları, Osmanlı Devleti’nin 1723 yılında bölgeyi yeniden ele geçirmesine neden olmuştur. İkinci defa hakimiyet kurulan bu dönemde Osmanlı Devleti, 13 yeni eyalet tesis etmiştir. Stratejik konumu ve coğrafi önemi sebebiyle öncelikli olarak Tiflis eyaleti fethedilmiştir. Bütün hakimiyet unsurlarının gerçekleştirilmesiyle birlikte Tiflis eyaleti, Osmanlı Devleti’ne tamamen tabi bir eyalet haline getirilmiştir.
Güney Kafkasya’da jeopolitik konumuyla kilit rol oynayan Tiflis eyaleti, kaynakların sınırlılığı sebebiyle yeterince araştırılmamıştır. Tiflis eyaleti üzerine yapılan çalışmalarda nitelik ve nicelik açısından yetersizlikler tespit edilmiştir. Bu eksikliği gidermek ve bölge tarihine katkı sağlamak amacıyla, Dr. Samet Sazak, 2023 yılında İstanbul, Marmara Üniversitesi İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü’nde tamamladığı “Osmanlı Dönemi’nde Tiflis Eyaleti (1723-1735)” başlıklı doktora tezi dikkat çekicidir. Prof. Dr. İsmail Safa Üstün danışmanlığında hazırlanan bu tezde, Tiflis eyaletinin Güney Kafkasya’da jeopolitik açıdan büyük öneme sahip olduğu vurgulanmış, Osmanlı Devleti tarafından tekrar kurulan bu eyaletin idari taksimatı, sosyal, ekonomik ve demografik yapısı Osmanlı arşiv belgeleri ve diğer ana kaynaklar ışığında ele alınmıştır.
Osmanlı Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (OSAMER) tarafından düzenlenen OSAMER Tez sunumları serisinin on üçüncüsüne konuk olan Dr. Samet Sazak, doktora tezinde kullandığı yeni yöntemler ve konuyu detaylandırmasıyla öne çıkmıştır. Seminerde Dr. Sazak’ın sunduğu doktora tezi, Tiflis eyaletinin Osmanlı Devleti dönemindeki jeopolitik önemini ve bu eyaletin idari yapısının detaylarını aydınlatmaktadır. Dr. Sazak, Tiflis eyaletinin Osmanlı Devleti’nin stratejik planlarındaki rolünü ve bu planların bölge üzerindeki uzun vadeli etkilerini anlamamıza yardımcı olacak önemli bir çalışmaya imza atmıştır.
OSAR Blog olarak, bu tür seminerlerin raporlarını bir blog serisi olarak hazırlayıp paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu seri kapsamında Osmanlı tarihine ışık tutan önemli çalışmalar ve seminerlerin raporlarını siz değerli okurlarımızla buluşturmaya devam edeceğiz. Gelin Dr. Samet Sazak’ın sunduğu bu değerli tezin detaylarını ve seminerde ele alınan diğer konuları daha yakından inceleyelim
“Bölge iki defa ele geçirilmiştir.”
Dr. Samet Sazak, Kafkasya bölgesini çalışmaya başladıktan sonra kapsam kısıtlılığından dolayı yönünü Güney Kafkasya bölgesine çevirmiştir. Osmanlı Devleti'nin Kafkasya'yı, özellikle İran bölgesini iki kez fethettiği bilinmektedir. İlk fetih 1578-1614 arasında, ikinci fetih ise 1723-1735 yılları arasında gerçekleşmiştir. İkinci fetih döneminde bölgede 13 eyalet kurulmuştur. Dr. Sazak, bu eyaletler arasından Tiflis eyaletini seçerek, çalışmalarını bu bölgeye yoğunlaştırmıştır.
Sazak, Osmanlı Dönemi’nde Tiflis Eyaleti (1723-1735), XVI. Yüzyıl’da Osmanlı Devleti’nin Güney Kafkasya’da Kurduğu Eyalet ve Meliklik Merkezleri, s.34.
Dr. Sazak'ın en önemli amacı, Osmanlı Devleti'nin kısa sürede Tiflis'te kurduğu eyalet sisteminin niteliğini ve niceliğini belirlemek olmuştur. Bu araştırmada en önemli kaynak olarak tapu tahrir defterleri kullanılmıştır. 1960’tan beri Türkiye'de tarihçiler tarafından kullanılan tapu tahrir defterleri, 2023 yılına gelindiğinde birçok yenilik ve yöntemle daha detaylı incelenebilir hale gelmiştir. Dr. Sazak, bu yenilikleri takip ederek tezinde kullanmayı tercih etmiştir. Bu nedenle Tiflis eyaletine ait 897 ve 900 numaralı tapu tahrir defterlerini dijital beşeri bilimlerin sunduğu imkanlarla incelemiştir.
Dr. Sazak, Türkiye'de şimdiye kadar yapılan tapu tahrir defteri çalışmalarından yararlanarak çalışmasında bir veri tabanını hazırlamıştır. Bu veri tabanını ekstra bir uygulama yerine Excel üzerinden oluşturmuştur. Bu sayede tapu tahrir defterlerindeki bilgileri sadece transkribe etmekten öte, anlamlı bir veri bütünü haline getirmeye çalışmıştır.
Bunun yanında tapu tahrir defterlerinin tam transkribe verilmemesi ve diğer grup belgeleriyle ilişkilendirilmemesi gibi sorunları aşmak için, arşivde bulunan mühimme defterleri, maliye defterleri gibi birçok belge serisini tapu tahrir defterleriyle harmanlamıştır. Bu şekilde tapu tahrir defterlerinde eksik kalan yerleri tamamlama imkanı bulmuştur. Dr. Sazak'ın ana hedeflerinden biri de bu olmuştur. Ayrıca Rusça ve Gürcü kaynaklardan da yararlanan Dr. Sazak, Gürcistan arşivlerinde çalışarak Tiflis Eyaleti'nde araştırmalarını derinleştirmiştir. Bu kapsamlı yaklaşımıyla Tiflis eyaletinin Osmanlı dönemindeki yönetim sistemini ve yapısını detaylı bir şekilde ortaya koymayı başarmıştır.
Samet Sazak, Osmanlı Devleti’nde Tiflis Eyaleti(1723-1735),(Yerleşim-Nüfus-Ekonomi), s.18.
Dr. Samet Sazak, klasik yöntemlerin yanı sıra dijital beşeri bilimler metotlarını da kullanarak kapsamlı bir çalışma gerçekleştirmiştir. Geliştirdiği veritabanında yaklaşık yüz bine yakın veri oluşturmuştur. Bu veritabanında öncelikle Tiflis eyaletinin yerleşim yerlerini, bu yerlerin iskânlı mı iskânsız mı olduklarını, yerleşim yerlerindeki insanların Müslim mi gayrimüslim mi olduğunu, aynı yerlerde mi yaşadıklarını ve hangi yerleşim türünde bulunduklarını tasnif etmiştir. Ayrıca Tiflis eyaletinde tahsil edilen vergi miktarını belirlemiş ve veritabanı sayesinde keşfettiği kâtiplerin yaptığı toplama hatalarını da eklemiştir. İlk veritabanını anlamlı bir hale getiren Dr. Sazak, ikinci veritabanında ise ispenç, hınta ve şair gibi vergi türlerini, vergi kategorilerini ve Tiflis eyaletinden alınan mukataaları ve mukataa çeşitlerini ayrıca ele almıştır.
Sazak, Osmanlı Devleti’nde Tiflis Eyaleti(1723-1735), (Vergi Unsurları ve İktisadi Hayat), s.19.
Dr. Sazak, hazırladığı bu tablolardan anlamlı analizler oluşturmak için çeşitli yöntemler uygulamıştır. Bu bağlamda, ArcGIS haritalama programını kullanarak anlamlı, yoğun ve tematik haritalar oluşturmuştur. Karmaşık bir süreç olan bu haritalama çalışması, nüfus bilgilerini, vergi verilerini ve toprak türlerini içeren verileri bir araya getirerek tematik haritalar oluşturmayı mümkün kılmıştır. Bu yöntem, Dr. Sazak’ın çalışmasına önemli katkılar sağlamıştır. Livalar ve nahiyelerin yerlerini tespit etmek de önemli bir uğraş gerektirmiştir. Özellikle nahiyelerin konumlarını belirlemek oldukça zorlu bir süreç olmuştur. Bu nedenle, Dr. Sazak Gürcistan’da saha çalışmaları yapmış ve Rus arşiv kaynaklarından faydalanmıştır. Gürcistan, Türkiye ve Azerbaycan’dan önemli akademisyenlerin desteğini alan Dr. Sazak, Tiflis nahiyelerinin konumlandırılmasını titizlikle ve detaylı bir şekilde tamamlamıştır.
Samet Sazak, Osmanlı Devleti’nde Tiflis Eyaleti (1723-1735), Tiflis Nahiyelerinin ArcGIS ile konumlandırılması, s.71.
Dr. Samet Sazak, yeni yöntemlerle çalışarak verileri hem sayısal hem de görsel şekilde kullanıp etkili bir tez ortaya koymuştur. Tezinde kullandığı bu yöntemler, çalışmasının en dikkat çekici yönlerinden biri olmuştur. Dr. Sazak, tezini üç ana bölüm altında incelemiştir.
Birinci bölümde, beylerbeyliği, defterdarlık, darphâne, kazaların tesisi ve kadılara odaklanmıştır. Beylerbeyiliği, en büyük idari birim olup, çeşitli sayıda livalardan oluşan ve eyalet ya da vilayet terimleriyle anılan bir yapıdır. Osmanlılar, 17. yüzyılın başlarından itibaren Tiflis eyaletini ele geçirdiklerinde, bölgeye hâkim olan Gürcü yönetici ailesiyle iyi ilişkiler kurmak amacıyla Vahtang’ın oğlu Şahnavaz’ı Tiflis beylerbeyisi olarak atamışlardır. Daha sonra bu kişi, İbrahim Paşa ismini almıştır. İlerleyen dönemde beylerbeyliği Recep Paşa üstlenmiş, ancak en önemli beylerbeyi İshak Paşa olmuştur. İshak Paşa’nın önemi, Osmanlı Devleti’nin 1578’deki ilk fetih döneminde Gürcistan’ın batısını ele geçirmesiyle Çıldır bölgesinde bir eyalet tesis edilmesinde rol oynamasından kaynaklanmaktadır. Çıldır beylerbeyliğinin tesis edilmesinin amacı, Gürcistan’ın güneyindeki İran topraklarını idare edebilmekti ve bu amaca İshak Paşa’nın etkisiyle ulaşılmıştır. İshak Paşa, görev süresi boyunca dört kez Çıldır Beylerbeyi ve üç kez de Tiflis Beylerbeyi olarak atanmış, uç beyi konumunda önemli bir rol oynamıştır. Dr. Sazak, çalışmasının devamında defterdarlık ve darphâne kurumlarına da değinmiştir. Osmanlı Devleti, bu kurumlar vasıtasıyla Tiflis’te bir askeri teşkilat kurmuş ve şehri tam anlamıyla Osmanlı statüsüne kavuşturmuştur. Kazaların tesisi ve kadıların atanmasıyla birlikte Tiflis, tüm idari aşamaları tamamlayarak tam anlamıyla bir Osmanlı şehri haline gelmiştir.
Samet Sazak, Osmanlı Devleti’nde Tiflis Eyaleti (1723-1735), Sabadab Mevkisinden Tiflis Şehrinin Görünümü, s.146.
İkinci bölümde, Osmanlı Devleti'nin idaresi altına giren Tiflis eyaletindeki yerleşim ve nüfus bilgilerine odaklanılmıştır. Bu bölümde en dikkat çekici unsur, Gori şehrinin önemidir. Gori, Tiflis’ten sonra gelen en önemli şehir olup, Tiflis’te yaşanan taht çekişmeleri sonrasında mağlup tarafın sığındığı tarihi bir kale olarak dikkat çeker. Osmanlı Devleti, Tiflis eyaletini tesis ederken Gori şehrine özel önem göstermiş ve "nefs-i Gori" adıyla bilinen mahalleri detaylı bir şekilde kayıt altına almıştır. Dr. Samet Sazak, Tiflis’in idari olarak livalar ve nahiyelere ayrıldığını belirtmiştir. Tiflis eyaleti, 8 liva ve 24 nahiyeden oluşmaktadır.
Samet Sazak, Osmanlı Dönemi’nde Tiflis Eyaleti (1723-1735), Gori Kalesi Mahalleler ve Nüfus, s.150.
Bu bölümde, her bir liva ve nahiyedeki yerleşim yerlerinin sayıları ve nitelikleri detaylandırılmış, bu verilerle tematik haritalar oluşturulmuştur. Dr. Sazak, Tiflis eyaletine ait nüfus bilgilerini analiz etmiş, liva ve nahiyelerdeki yerleşim oranlarını incelemiş ve kırsal ile merkez yerleşimlere göre nüfus oranlarını belirlemiştir. Her bir ayrımı titizlikle ele alan yazar, elde ettiği bu oranları uygun haritalarla tezinde sunmuştur. Bu kapsamlı analizler, Tiflis eyaletinin Osmanlı dönemi demografik ve yerleşim yapısını derinlemesine anlamayı amaçlamaktadır. Dr. Sazak, çalışmasında verileri hem sayısal hem de görsel olarak etkili bir biçimde kullanarak, Tiflis eyaletinin sosyo-ekonomik ve demografik yapısını detaylı bir şekilde ortaya koymuştur.
Samet Sazak, Osmanlı Devleti’nde Tiflis Eyaleti (1723-1735), Nahiyelere göre Nüfus dağılımı, s.217.
Samet Sazak, Osmanlı Devleti’nde Tiflis Eyaleti (1723-1735), Livalara göre Nüfus Dağılımı, s.215.
Dr. Samet Sazak, son bölümde Tiflis eyaletinin sosyal ve iktisadi yapısını ele almıştır. Tahrir defterlerinin titizlikle incelenmesi sonucu hazırlanan bu çalışmada, liva ve nahiyelerin tespiti ile toplam vergi ve demografik yapı ayrıntılı olarak ortaya çıkarılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, Tiflis eyaletinde toplam 2.556.640 akçe mukataa geliri ve 14.315.076 akçe kırsal kesimden elde edilen gelir tespit edilmiştir. Bu bulgulara dayanarak, Tiflis eyaletinde toplam 16.871.716 akçe vergi kaydedilmiştir. En fazla gelir elde edilen vergi türleri ise tarım mahsulleri ve tarım arazilerinden sağlanan vergiler olmuştur. Bu bölümde, Dr. Sazak’ın tahrir defterlerinden elde ettiği verileri sistematik bir şekilde analiz ederek, Tiflis eyaletinin ekonomik yapısını ve vergi sistemini detaylı bir şekilde ortaya koyduğu görülmektedir.
Samet Sazak, Osmanlı Devleti’nde Tiflis Eyaleti (1723-1735), Tiflis Eyaletinde Tarım Arazileri Üzerinden Alınan Vergilerin Yüzdelik Oranı, s.258.
Dr. Samet Sazak bu bölümde Tiflis eyaletinin liva ve nahiyelerinden alınan tüm toplam vergileri, nefer sayıları, yerleşim sayıları ve yerleşim yeri başına vergi oranlarını sunmak olmuştur. Tüm bu oranları da Pareto Grafiği ve SPSS Modeller’den ve yoğunlaşmalı haritalardan faydalanarak ortaya çıkartmıştır.
Samet Sazak, Osmanlı Devleti’nde Tiflis Eyaleti (1723-1735), Tiflis Eyaleti Livalarının Vergi Dağılımını Gösteren Harita, s.287.
Sonuç
Dr. Samet Sazak’ın çalışması, Osmanlı Devleti’nin Tiflis eyaletini zorunlu bir fetih sonucunda ele geçirmesine rağmen burada kalıcı ve etkili bir yönetim sistemi oluşturduğunu göstermektedir. Sazak’ın dijital beşeri bilimler ve ArcGIS haritalama gibi modern yöntemleri kullanarak hazırladığı kapsamlı veritabanı ve tematik haritalar, Tiflis eyaletinin idari, sosyal ve ekonomik yapısını derinlemesine analiz etmeye olanak sağlamıştır. Bu çalışma, Tiflis eyaletinin Osmanlı dönemindeki yerleşim, nüfus ve vergi yapısına dair önemli bilgiler sunmuş, Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’da uyguladığı sistemin Tiflis’te de benzer şekilde başarılı bir biçimde uygulandığını ortaya koymuştur.
Sonuç olarak Dr. Sazak’ın araştırması, Osmanlı Devleti’nin zorunlu bir fetih sonucunda dahi Tiflis eyaletinde etkili bir yönetim ve idari yapı kurabildiğini ve bölgenin sosyal ve ekonomik entegrasyonunu sağladığını kanıtlamaktadır. Bu bulgular Osmanlı yönetim sisteminin esneklik ve adaptasyon yeteneğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Aynı zamanda Dr. Sazak’ın çalışması, tarihsel verilerin modern tekniklerle analiz edilmesinin, tarihi olayların ve yapıların daha iyi anlaşılmasına nasıl katkı sağlayabileceğini göstermesi bakımından da değerli bir örnektir.
OSAR Blog olarak, tarih, arkeoloji ve kültürel miras konularındaki araştırma ve analizlerimizi sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Gelecekteki yazılarımızda Dr. Sazak’ın çalışmasına benzer şekilde, Osmanlı tarihine dair önemli çalışmalar ve keşifler hakkında detaylı incelemeler sunmayı planlıyoruz. Siz değerli okuyucularımıza, geçmişin derinliklerinde keşfe çıkma fırsatı sunmak için buradayız. Takipte kalın!
Hanife Küçük
Sakarya Üniversitesi Tarih Bölümü
Lisans Öğrencisi
Dr. Samet Sazak kimdir?
Lisans eğitimini 2013 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi, İlahiyat fakültesinde tamamlamıştır. Aynı yıl Marmara Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi İslam tarihi anabilim dalında araştırma görevlisi olarak işe başlamıştır. Yüksek Lisans derecesini Marmara Üniversitesi, Sosyal bilimler enstitüsü, İslam Tarihi anabilim dalında Sefaretnameler Işığında Osmanlı Rus Münasebetleri (1792-1812) başlıklı teziyle almıştır. Osmanlı Döneminde Tiflis Eyaleti 1723-1735 başlıklı doktora tezini ise Profesör Dr. İsmail Safa Üstün danışmanlığında 2013 yılında tamamlamıştır. Dr. Samet Sazak hâlen Pamukkale Üniversitesi, İlahiyat fakültesi İslam tarihi anabilim dalında doktora araştırma görevlisi olarak görev yapmaktadır.
Commentaires